21 Ağustos 2013 Çarşamba

Ben Sana Söylemek İstiyorum Ki

Günümün yarısında kendimi bi pislik gibi hissettim. Sabah uyandım, tv karşısına geçtim.. Peş peşe Yeşilçam filmleri izleyip yedim, yedim, yedim, yedim.... Bu esnada sürekli geleceğimi planladım.. Planladıkça açlık hissim büyüdü. Büyüdü... Kendimi kaybettim. Buzdolabındaki her şeyi yedim.. Sonra da dolabı.

Neyse.. Geçirdiğim bu aşağılık saatlerden sonra duşa girdim. Babaanneme sipariş ettiğim ve %100 memnun kaldığım keseyle keselendim. Keselenirken de gelecek planları yaptım.. Planladıkça temizlenme arzum arttı.. Artıkça daha da keselendim.. Daha, daha, daha da.. Derimi beş kat incelttikten sonra duş!!!'tan çıktım. Odama girip direk eşofmanlarımı giyindim.

Daha fazla evde tutamazdı kimse beni. Çıktım.. Kanal boyundan denize doğru yürümeye başladım. Bulunduğum noktadan güneş görünmüyordu önce.. Ama gökyüzü koyu turuncuydu.. Sanki yanıyordu gökyüzü.. Heyecanlandım.. Adımlarımı hızlandırdım.. Güneşi gördüm.. Şaşırdım.. Koskocamandı güneş..  Koskocaman ve tupturuncu... Ben ona doğru koşarken o kaçtı benden.. Çarçabuk battı.. 

Gün Eş'i

Sahile vardığımda güneş batmıştı ama gökyüzü turuncuyla mavi arasında renk kartelası gibiydi.. Ahşap köprüden geçtim.. Oyuncu bi arkadaşla karşılaştım.. Yerde yatmıştı.. Hemen yanına çömeldim.. Başını, göbeğini, kulaklarını sevdim.. Patilerini okşadım..Hemen sırtını yere yaslayıp patilerini havaya kaldırdı... Burnunun ucunu bileğime yasladı.. O ıslaklığı ve soğukluğu hissettim..Ağzının kenarlarını kaşıdım.. Sonra vedalaştık.. Ellerim simsiyah olmuştu.. Çim sulama zımbırtılarından birine yanaşıp ellerimi yıkadım.. Sonra banklara doğru yürüdüm.. Yine giderken bacaklarım ıslandı o çim sulama zamazingoları yüzünden..

Deniz yine enfesti.. Tam benim sevdiğim gibi.. Onu da çektim.


Sonra ahşap banklardan birine oturdum.. Kulağımda Mp3'üme özenle seçip attığım şarkılarım eşliğinde denizi izledim.. Ben denizi izlerken rüzgar da yanımdaydı.. Saçlarımı savurdu önce.. Sonra ensemi, boynumu, kulaklarımı okşadı.. Etrafta kimse yoktu..Şarkılara sesli eşlik ettim bende.. Hava kararana kadar denizi izledim.. 

Gökyüzünde dolunay vardı ama deniz karanlığa bürünmüştü.. Ay'a baktım o da tıpkı güneş gibi koskocamandı.. Garipsedim.. Biri gündüzün biri gecenin gardiyanıydı sanki.. Görevi devralmış, tıpkı güneş gibi heybetli.. Ama denizi karanlıkta bırakmış, dağın tepesinde.. Denizle ay küskün sevgilileri anımsattı bana.. Ay teselliyi Dağ'da bulmaya çalışıyordu ama Dağ hiç bir zaman Denizdeki gibi tüm ihtişamını, güzelliğini sergilemesini sağlayamayacaktı.. Eninde sonunda yeniden buluşacaklardı Deniz'le..


Güneş, Deniz, Rüzgar, Ay derken çalan telefonumla tek başıma geçirdiğim saatler son buldu. Eve döndüm.. Şarkılar söyleyerek..


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder