22 Ocak 2014 Çarşamba

işte, gidiyorum.

dikkat! Bu yazı yüksek dozda duygusallık ve veda içermektedir.

karışık ama baskın olarak acıklı hisler içerisindeyim. Biliyorum dramatik anlardan hoşlanmıyorsun. O yüzden zaten şu an uzağında bunları yazıyorum.

her şeyden önce itiraf etmeliyim ki şu an boğulmak üzereymişim gibi hissediyorum ve göz yaşlarımın düşmemesi için göz kapaklarımı alabildiğine açmış durumdayım.

çok uzun yıllardan sonra bir araya gelmiş olmamıza rağmen, alış-veriş yaparak, film izleyerek, başka insanlarla buluşarak şu kısacık zamanı saçmasapan harcadığımız için kızgınım bize.

hayatımda en sevdiğim adama bu kadar tahammülsüz olabildiğim-olabildiğin için de..

sanırım sana çok sıkı ve uzun uzun sarılabilmek isterdim. Elin o kadar ağır olmasa boğuşabilmek, sonra başkalarıyla yapabildiğim gibi boşboğazlık etmek, birlikte çok gülmek. Ama galiba hepsinden çok seni ne kadar sevdiğimi hissettirebilmek isterdim. Seni boğmadan sıkmadan.

bilmiyorum.

gidişine hazır değilim.

sanırım bu yüzden senden önce evden gidiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder