13 Mart 2013 Çarşamba

Karabasan

Karabasan karabasan olalı böyle eziyet görmedi kannımca...

Başına gelenlerden önce bilemezdi tabi bi kızın sevdiği erkek kılığında yatağına gelmenin nasıl stratejik bi hata olduğunu...

Rüyada olaylar şöyle cereyan etti...

Açık kapılı odada uyuyamayan ben ne hikmetse!! kapısı ardına kadar açık bi odaya sırtüstü yatağıma uzanmış yatıyorum... Bilen bilir bu pozisyon Sayın Karabasan'ın en sevdiği pozisyondur. İyice yerleşir göğsünün üstüne böyle bi güç bulup kurtulamazsın amansız ellerinden... Neyse devam edeyim... Ben böyle evimde, hakkım olan tek kişilik yatağımda sırtüstü  yatarken, kapıyı aralık gören Basan dalıyor içeri...

Geldiği kılığa ne demeli? Benim adam... Tabi gecenin o saatinde şu anda asker olan adamı bi an odamda görünce basıyor bi heyecan, noooluyo lan ne arıyo bu adam  burda demeye kalmadan gelip usulca göğsüme kapaklanıyo... Darlanıyorum darlanıyorum... Sonra duruma ayıkıyorum...

Sonra bi anda üstüme bi asabiyet çöküyor... İçimden; ulan diyorum, ulan yapılır mı bu seven insana???
Tam aklımdan geçenleri kelimelere dökücem bi hışımla davranıyorum kelimelere : dil tutulmuş..

Böyle durumlarda "bismillah" çekerek gavuru uzaklaştırdıklarını daha önceki hikayelerden bildiğimden bi iki çabalıyorum.. Sonra da sinirlenip eeeh diyeceğim geliyor bi hışımla kendisini itiyorum.. Ama taklide kendini kaptıran Basan böyle normal bi insan edasıyla odanın hemen karşısına denk gelen banyoya gireceğini iddia ediyor.. Bende rüyanın ve evin sahibi olarak duruma el koyabilmek adına bekliyorum girmesini.. Sözde ışığa basıyor ama lamba yanmıyor...

Hani ulan ışık diyorum... Sen beni mi yiyosun.. Bi kere herşeyden önce benim adam kısa..

Bi de belden aşağı vurmalar... Gece gece onun kılığında gelmeler... Pis kafir diyerek atılıyorum üstüne... O aşamadan sonra artık herşey için çok geç... Tuttuğum gibi kulağından 180 derece büküyorum... Tabi önünde elpençe, titreyerek duranlara alışkın Basan da gafil avlanıyor.. Ne yapacağını bilemez halde koşarak uzaklaşıyor...

Sonra kendisi gidince ortamda bi ferahlama.. Ferahlama olması gerekmez mi??? Yok ferah falan yok... İçimde bi sıkıntı... Bu sefer başlıyorum dertli dertli şiir çığırmaya....

Seni sevmek diyorum meyhaneler diyorum...Bu şiir tam olarak neremden çıktı şimdi düşünüyorum...

Basan abimize sesleniyorum... Olanca ağırlığınla; haraca bağladığın rüyama gelip çökseydin.. Herşey olması gerektiği gibi olsaydı.. Ben korksaydım, sen namını yürütseydin daha iyi olmaz mıydı?? Sen sen ol bi daha seven kadına bulaşma abim... Neme lazım başına iş alırsın demedi deme.....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder