16 Temmuz 2015 Perşembe

Çıplak uyuduğum bir gecenin sabahı:

Çıplak uyuduğum bir gecenin sabahı:

Gözlerimi araladığım an, saate uzanıyor elim.

Sonra fark ediyorum, "Ezgi" ile başlayıp uzayan satırları. Sonrası malum; bir çırpıda ama yarım yamalak...

Bir "eyvah" ile başlamıştı halbuki gün. Ayıramıyor uykusuz-bulanık aklım manayı. Karnımda hafif ağrı!

Sonra neden bilinmez -ki ben zaten hiç bilemem- fotoğraf berraklığında görüyorum o anları.

O anlar...

İnsanın kendisiyle olan kavgası hiç bitmezmiş gibi gelir bana. Belki bununla baş edilebilir. Peki itinayla dikip üzerime geçirdiğim o deli gömleği? Hani bir kolunda pişmanlık, diğerinde utanç olan...

Karnım, yok ağrı değil bu, düpedüz huzursuzluk....

O an zaman -çift başlı bir ejder-

Biri alevleriyle kül etmek için açmışken iştahlı ağzını, diğeri bir anne şefkati ile sarmaladı dört bir yanımı...

Çıplak uyuduğum bir gecenin sabahı:

Çıplaklık bedenimde mi, ruhumda mı?  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder