30 Mayıs 2015 Cumartesi

Hayal Ürünü

Her zaman yaptığı gibi uykusundan uyanmıştı. Eğer uykuda ölmediyse sıradan bir eylem sayılabilirdi bu uyanış. Bu sıradanlığı bozan şeyin ne olabileceğini algılamak o an için oldukça güçtü. Yataktan kalkıp bir adım atmaya çalışınca tıpkı deniz içinde yürümeye çalıştığı zamanlarda olanlar oldu. Boy aynasının önünde ayakta dikilirken saçlarının suda nasıl süzüldüğünü seyretti. Bir anda pencerece doğru döndü. Suyun içinde olmasına rağmen alışılageldik hareketlerle yürümeye çabalayarak uzun denebilecek bir süre sonra pencereye ulaştı. Pencereyi açıp elini dışarı uzattığında tamamen sular altında kaldıklarını anladı. O an tam ne düşündü bilemiyoruz. Dört katlı binanın çatı katında oturuyordu. Sanırım her yerin sular altında kalmasının verdiği rahatlık ve endişe ile o an bunun en iyi fikir olduğunu düşündü... Pencerenin kenarına çıktı ve eskiden olsa gökyüzü olduğuna yemin edebileceği "su boşluğu?"na bıraktı bedenini. Bir kaç saniye sonra  apartmanın zemin katında yerde yatıyordu. Kısa bir an parçalanmış kafa tasından yerlere yayılan kanı gördü. Köpüklü koyu kırmızı, yoğun...


Not: Bu yazı kuşlara ithaf edilmiştir.

3 yorum:

  1. Baya baya o pencere kenarı deniz etkisini dimaklarda yaşatmış, hissettirmişsin ama sonunda irkildim valla.

    YanıtlaSil
  2. Karakterin ne yapacağını bilmemezlikten gelip ne düşündüğünü söylemekten vazgeçmelisin. Sadece küçük bir yanlışlık diyebiliriz ama genel olak betimlemelerin iyi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle merhaba... Yazımı okuyup, eleştirilerini bildirdiğin için teşekkür ederim. 2010 yılından bu yana Aklıma Bişey Takıldı adı altında yazdım içimden geçenleri. Artık misyonunu tamamladığına inanıyorum. Benim için yeni şeyler yaratma zamanı. Bu sebeple bu kararımı son yorum yapan "sen oluyorsun"okuyucuma öncelikle bildirmeyi daha manidar buldum. ozcan.ezgi@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsin. Sevgiler...

      Sil