içine tüküreyim...
bu yalan dolandan nasıl sıkıldım....
neyi sevip neyi sevmediğini bilmez mi insan...
iki kelam edemeyecekleri istemem artık yanımda yöremde.
gözüme hoş gelmeyeni görmem...
kulağımı tırmalayanı duymam daha....
çay demler, düşüncede demlenirim...
sade...
samimi....
Başlık ve ardından ilk satırı okuyunca allah allah dedim. Bu kız neden demlediği çayın içine tükürüyo diye :) sonradan anladım tabi öyle olmadığını. Neyse samimiyetle söylüyorum ki insanlar bir şey kaybettiklerinde yahut üzücü bir olay yaşadıklarında samimiyetlerini kaybedebilir, ne sevip sevmedikleri ayrımını yapamaz hale de gelebilirler. Kısaca ön yargıyla yaklaşmadan, önce bi dinleyerek yaklaşmak çok daha iyi olur diye düşünüyorum.
YanıtlaSil(Yazıların kısa kısa kalıyor. Kelimelerinin güzelliğini uzun uzun okumak isterim efem:))
Evet, başlıktan sonraki cümle :)
SilDüşündüm ama bunun iyi bir mazeret olmadığına karar verdim... Eğer yaşadığı olumsuzluklar ilişkide bulunduğum kişi ile samimiyetimi etkiliyebiliyorsa o halde zaten aramızda bir samimiyetten söz edilemez.
Yazıların uzun ya da kısa olması pek alimde değil aslında, o an içimden ne gelirse işte..
Samimiyetine teşekkür ederim ayrıca :)
Şe diil ;) sen yeter ki yazmaya deam et.
YanıtlaSil