16 Şubat 2015 Pazartesi

Saman Alevi

Bunalıyorum!

Düşündüklerimi yazıya dökmek çok kolay değil şu an için... Geldiği gibi dertleşmek istiyorum...

Geziden bu yana, genç nesil olarak tepki verebilmeyi öğrendik.. Direnmek nedir, sokaklara dökülmek nedir, bedel ödemek nedir fikir edindik...

Peki ne oldu?

Sonuç olarak bize geriye kalan nedir?

Neye engel olabildik?

Vatandaşlık haklarını bir kenara bıraktım, insanlık haklarımızı bile söke söke aldılar elimizden...

Son bir buçuk yıl içinde ne kayıplara uğradık...

"Furya" diyorum artık... Şimdi de Özgecan furyası başladı...

Hepimiz kin kustuk, sokaklara döküldük, sosyal medya aracılığıyla konuyu tartıştık...

Son saatlerde ünlü şahsiyetler bu vahim durumdan nemalanmaya bile başladı!

Hayır... Ben bunlardan çok sıkıldım...

Özgecan için artık çok geç... Çok üzgünüm ama gerçek olan bu...

O ne ilkti ne de son...

Bu sebeple gerçekten bunun bir furya gibi gelip geçmesine izin vermemek bunun için savaşmak gerekliliğine inanıyorum.

Ateş düştüğü yeri yakıyor, hepimiz üzüldük etkilendik belki ama kimse yemeden içmeden kesilmedi, gülmeyi unutmadı değil mi?

Bir gün bizim başımıza da gelir korkusuyla değil, o "bir gün" kimseye uğramasın, takvimlerden silinsin diye...

Ne olursunuz...


( Aslında bu yazı yalnızca bir suçlama değil aynı zamanda bir özeleştiridir! )


1 yorum:

  1. Hani kücükken bizlere söylerlerdi. Sen çevreni tutarsan ve srnin gibi birileri de çevreni temiz tutarsa çevre kirlenmez diye. Şu dönem koşullarında bu söypediklerim polyannacılık gibi görünebilir. Ama önce kişi duyarlı olmalı, dil, din, ırk, cinsiyet farkı olmadan sadece "insan" olarak yaşamanın farkına varılmalı. Bu farkındalık da sosyal medya aracılığıyla (nemalanan ünlüleri kastediyorum) kitlilik yaratmakla değil, hareketle, davranışla olur. Dedim ya onlar çevrelerini temiz tutsalar, bunu davranışlarıyla gösterseler...

    YanıtlaSil