7 Ocak 2013 Pazartesi

Ölüm

Selam,

Bi kaç gecedir uykusuzluk çekiyorum yine...

Şimdi asker olan bi arkadaşıma mektup yazmıştım sayfalarca.. Bu sabah Bursa'ya gitmeden önce postaneye mektubu göndermeye uğrayacak oradan da yola devam edecektim.. Evden çıktım baya bi mesafe aldıktan sonra mektup adresini evde unuttuğumu fark ettim.. Eve geri döndüm..

Dalgındım.. Düşüncelerimi toparlayamıyordum..Bi taraftan da lapa lapa kar yağıyordu.. Şemsiyemin altından gökyüzüne başımı kaldırıp sevinçle gülümsüyordum...

Ama dalgındım işte.. Hani derler ya "akılsız başın cezasını ayaklar çeker" diye... Aynen katılıyorum bu sözü söyleyen atalarıma..Anlatayım..

İşin aslı, şu an biraz kendime kızgınım..  YGS sınavına gireceğim için; lise diploması lazımdı ama ben diplomanın bi örneğini açık öğretim bürosunda aramak girişiminde bulundum nedense.. Bunun içinde Bursa'ya kalkıp gittim..

Otobüs tam anlamıyla faciaydı.. Bi ara panik atak geçiriyorum zannettim.. O kadar sıcaktı ki içerisi.. Bi o kadar da oksijensiz.. Bu yetmiyormuş gibi yanımda da bir dana oturuyordu... Sıkışmış hissediyordum.. Öleceğimi sandım.. Sonra dikkatimi dağıtmak için çantamdan Milan Kundera'nın "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" kitabını çıkartıp okumaya başladım.. Kitapta "Ama dünya öyle çirkindi ki, kimsecikler kalkmadı mezarıından" yazmıştı Milan... Bu cümle aklıma kazındı o an..

Sonrasında otobüsten indim ve Bursa'daki Açık öğretim bürosuna gittim.. Aklım başıma büroya girdiğimde geldi.. Dedim ki; ben şu an burda ne yapıyorum!!! Benim lise diplomam bunlarda değil ki...

Evet... Yüksek Okul diplomam onlardaydı.. Çünkü ben dikey geçiş yaparak 3. sınıftan İşletmeye devam ettim.. Bu küçük gibi görünen ayrıntı yüzünden kilometrelerce yol yaptım.. Sonra gerisin geri Gemlik'e döndüm.. Mezun olduğum okul olan Gemlik Lisesi'ne gittim sonra da..

Tüm işlerimi halletmiştim ama o kadar yorgundum ki.. Yüzüme vuran soğuk, şemsiyeyi tutan parmaklarım... Bi taraftan da acıkmıştım..Ölümü özlediğimi hissettim birden...

O an her şeyin susmasını istedim... Hislerim, duyularım.. Her şey donsun.. Sonsuz hurzurdu tek istediğim...

Kızgındım.. Yıllar önce bi okul okumuş, bi meslek sahibi olmuştum.. Hayatı kazanmanın zor olduğunu da biliyordum.. Deneyimlemiştim bi çok şeyi.. Deneyimlerimden yola çıkarak da hayatta yapmak istediğim şeylerin peşinden koşma kararı almıştım.. Ama istediğim şeyi yapmama engeldi işte sistem.. En son 9 yıl önce gördüğüm derslere çalışmak zorundaydım şimdi.. Yarış içinde olmak zorundaydım... Yenilmemek için birilerini yenmek zorundaydım..

Neden bize bunu diretiyorlardı.. Dünyanın kapasitesinin üstünde mi insan vardı? Hayır... Dengeler çoktan kurulmuştu.. Çarkların dönmesini sağlayan küçük dişlilerdik biz yalnızca.. Hayallerimiz, hislerimiz kimsenin umrunda değildi...

Ve tek gerçek; bi gün uğruna savaştığımız her bir şeyi arkamızda bırakıp veda edecektik dünyaya..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder