26 Ağustos 2012 Pazar

Birkaç arkadaşı olmalı insanın...

Tekrar selamm...

Şu an üstümde bornozum kafamda havlu, kucağımda yemek tepsisi bir taraftan ağzıma annemin yaptığı leziz bamyaları tıkıştırırken bir taraftan da size yazıyorum... 

En son öğleden sonra saat 1 de bişeyler atıştırdığım için, deyim yerindeyse açlıktan gözüm dönmüş :) Malum çalışmayan bi insan olarak kemerleri sıkmak gerekiyor, ki bende öyle yapıyorum ( dışarda para harcamıyorum :D )

Tabi bunları sahip olmadığım paradan bahsetmek için yazmadım :) Pazar günümün nasıl başladığını hepiniz biliyorsunuz zaten... Sonra çocukluk arkadaşım Serdar aradı.. Çıkalım diye.. İşte  üstüme o an elime geçenleri geçirip çıktım.. 

JANE :)
Sonra onlara gittik ve dünyalar tatlısı köpeği Jane'yi de alarak vurduk kendimizi yollara... Esas planımız bir diğer çocukluk arkadaşımız olan Özra'yı da alarak birlikte vakit geçirebilmekti..

Özra'nın işini bitirmesini beklerken bi kaç yere uğradık.. Her gittiğimiz yerde Jane'e de insan muammelesi yaptık...



Sonra beklenen kişinin de işi bitti ve yola koyulduk.. Tesadüfen bu aralar hepimiz işsiziz.. ve yine tesadüfen hepimizin biraz keyfi kaçmış durumda...

Serdarın Çocukluğu :)
İnsanlar yaş aldıkça çocukluklarından uzaklaşırlar... Artık o eskiden yaşamış olan haylaz çocuk ölmüştür sanki.. Her adım ölçülü her adım hesaplı olmak zorundadır başka insanların yanında... Elimizde değildir, oynarız kendimize biçtiğimiz rolü...

Benim Küçüklüğüm :)

Ama ONLAR'la birlikte olunca iş değişiverir... Üstünden 40 yılda geçse unutmazlar onlar birlikle pırt yaptığınız günleri veya altınıza işediğiniz veya çook yaramazlık yapıp suç ortağı olduğunuz günleri.. İşte ancak onların yanında çok rahatça parasızlığınızı dışa vurabilir, eksikliklerinizden gülerek bahsedebilir, hesapsızca ve mahçup olurmuyum demeden içinizdeki tüm ezginlikleri paylaşabilirsiniz...

Bizde bu öğleden sonra öyle bir gün yaşadık işte... İçimizden biri 1 şişe birayla sarhoş oldu, haline güldük- eğlendik... Bir diğeri çok acıktı, şimdi yemek yiyeceğiz diye gönlünü eyledik, Başka birinin tuvaleti geldi az daha dayan birazdan ordayız diye destek verdik :D
Özra'nın Büyüklüğü :)


Nerde olduğumuzun hiç bi önemi yoktu, yol kenarına çekip, yere oturup, karşımıza denizi, arkamıza arabayı alıp dertleştik... Bir günlüğüne büyük dertleri olan, küçük çocuklar olmuştuk..








Ve Yeni Türkü'nün de dediği gibi; ÇOCUKLARDIK, PARLAK YILDIZLARDIK O ZAMAN :)


Tekrar görüşeceğiz :) Şimdilik Hoşca kalııınnn :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder